Ego: "Her şey olmasını istediğim gibi olursa huzurlu olacağım.''
Ruh: "Huzurlu olursan her şey istediğin gibi olur." OSHO
Ne istiyorsun sorusuna verilen cevaplar; ya mutluluk (veya huzur) ya da şan, şöhret, mal-mülk (maddiyat). Maddiyat isteyene sana bu ne sağlayacak, neden şan, şöhret, mal mülk istiyorsun diye sorulduğunda cevap; mutlu, huzurlu olacağım. 🙂 Sonuçta herkes huzurlu, mutlu olmak istiyor…
Ama maalesef OSHO'nun da dediği gibi kulaklarda çınlayan egonun sesiyle bekleyişlerde olmak huzuru bizden giderek uzaklaştırıyor. Her şeyin düzeldiği, tam da istediğimiz gibi olan bir senaryonun beklentisiyle gün geçiriliyor. Bir şeyler olacak, birileri gelecek, bir şeyler yapacak ve huzur kendi gösterecek. 🙂 Bu, en büyük kendini kandırma. Başka insanlara, olaylara hayatın ipini vermek, edilgen olmak hatta kurban rolünde yaşamayı seçmek.
Her gün yeniden başladığında insan kafasında egosu konuşur, kulaklarında onun sesi çınlar. "O olmadı, bu olmalı, şu değişmeli, bu böyle yapmalı…" Biraz o sesi kısıp kalbin içinden gelen ruhun, özün sesini dinleyebilse insan nasıl olur acaba? insan kendi içindeki güzelliklerin kapılarını açsa, içindeki huzur, mutluluğu, sevgiyi sahneye davet etse. 🙂 Onlar ahenkle dans edip önce bedenimizde bizi şifalandırsa, sonra titreşerek etrafa yayılsa ve huzurun kendisi olsak. 🙂 Gözler bu kadar dışarıdayken, egolar bu kadar güçlüyken kolay değil ama imkânsız da değil. 🙂 Bu bir yolculuk ve kısa bir süre sonra bu yolculukta yollarımız kesişecek güzel insan 🙂 Evet birkaç ay içinde üçüncü kitabımda buluşacağız. Vakit varken "Fark Et, Uygula, Değiş" ve "Değişim Seansları" kitabımı henüz okumadıysanız hemen okumanızı dilerim. Çünkü yeni kitabın yolculuğunuzu daha anlamlı ve zevkli kılacaklar.
Huzurun siz olduğunuz bir hafta diliyorum…
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu