Sabah alarmın sesiyle gözlerini açtı ve içinden “offf yine sabah oldu” diye umutsuzca söylendi. Banyoya gidip dişlerini fırçalarken ne kadar da çirkin dişlerinin olduğunu düşündü, sonra gözlerinin altındaki morlukları fark etti. Duş almak için soyunduğunda göbeğindeki yağlardan nefret ettiğini bir kez daha hatırladı. Duşta suyun altında bugün giyecek doğru düzgün bir kıyafetinin olmadığını düşünerek ofladı. Saçlarını kuruturken saçlarının düz değil de dalgalı olmasına söylendi. Kahvaltı etmek için vakit harcamamalıydı, bunun için de erken kalkmaya değmezdi zaten. Yolda bir poğaça alır, yerim, diye düşündü. Aceleyle giyinip her zamanki rutinine, işine, sadece gününü tamamlayıp maaş almak için gittiği işine, doğru yola çıktı. Yolda giderken işyerindeki gıcık patronu “yine bugün saçmalayıp sinirimi nasıl bozacak acaba” diyerek aklından geçirmeye başladı…
şimdi, böyle güne günaydın diyerek mi başlanmış olunur; yoksa günkaranlık diyerek mi? Böyle başlanan bir günden akşam olduğunda nasıl olur da gün güzel geçmediği için gün, hayat, kader ya da başkaları suçlanabilir? Eğer yukarıdaki örneğe benzer bir şekilde güne başlıyorsanız zihninize olumsuzlukları görmesi için komut vermiş, olumsuz bir beklenti yaratmaya başlamış olursunuz. Gün içinde güzelliklerin, mucizelerin, sürprizlerin size gelmemesine hiç de şaşırmamalısınız. Güne bu şekilde uyanmanın açılımı şu şekildedir:
“Sabah kötü bir şey, güne başlamak anlamsız… Yine her zamanki gibi sorunların olacağı bir gün… Kendimi çirkin buluyorum. Ben çirkinim, beni kim beğensin ki? Beğenecek, şükredilecek bir yanım yok. Sahip olduğum hiçbir güzellik yok. Kendimi sevmiyorum, güzel sağlıklı bir kahvaltıya bile layık bulmuyorum. işimi sevmiyorum, sadece beğenmediğim şu maaşı alabilmek için gidiyorum. Patronum kötü. Ondan asla iyi bir şey gelmez. Bugün de kesinlikle bana kötü şeyler yapacak. Yine kendimi kötü hissedeceğim. Bütün bunlara benzer kişi ve olayları hayatıma davet ediyorum, bunlara hazır ve açığım. Bu inandığım olumsuzlukları bir kez daha kanıtlayacağım bir gün yaşamaya adım atıyorum.”
Bu sabah siz nasıl kalktınız, güne nasıl başladınız, bilmiyorum. Ama bir şansınız olsaydı, filmi geriye sarıp, bu sabahın ilk anlarına gitseydiniz, güne nasıl başlamak isterdiniz? Yarın ne olacağından; hatta biraz sonra hayatta olup olmayacağımızdan emin olamayız. Ancak yarın sabah tekrar gözlerinizi bu yaşama açabilirseniz günü daha güzel karşılamak için bir şansınız olacak… 🙂 iyi şanslar… 🙂
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu