DNA bilindiği gibi genetik kodumuzun taşıyıcısıdır. DNA’nın tek görevinin genetik kodun yardımıyla hücrenin merkezinde protein inşa etmek olduğu düşünülüyordu.
Çok şaşırtıcıdır ki, DNA’nın neredeyse %90’ının esas itibarıyla protein sentezlemek için değil, şimdi sıkı durun; iletişim için kullanıldığıdır. Rus bilim insanları Viladimir Popolin ve Peter Gariev, DNA’nın şimdiye kadar zannedilenden çok daha büyük bir anlam taşıdığını ispatladı. DNA’nın gönderici ve alıcı olarak görev yapabilmek için en uygun özelliklere sahip olduğunu ortaya çıkardı ve bu veri alışverişinin ne kadar iyi yapıldığını kanıtladılar. DNA’mız sadece bizimle değil, diğer insanların DNA’ları ile de iletişim içindedir. Hatta artık DNA’nın var olan her şeyle bağlantı kurmaya muktedir olduğu biliniyor. (Zaman ve mekan tanımadan)
("Rezonans Kanunları" adlı kitaptan alınmıştır.)
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu