insan, kendine bir hedef koyduğunda ya da bir hayalini gerçekleştirmek üzere harekete geçmek istediğinde şu anki durumuyla hedefi arasında çok büyük bir uçurum varsa, ya bir türlü harekete geçemez, çünkü yol çok uzundur, ya da harekete geçtikten çok kısa bir süre sonra yol gözünde büyür, yeteri kadar çabuk ulaşamayacağını anlar ve geri dönmek ister…
Örneğin 30 kilo vermek isteyen bir insan, yolu uzun olduğundan başlamak için hep gelecek pazartesiyi bekleyebilir. Ya da ay başını, Mart ayını vb. Diyelim ki; zayıflama yolunda ilerlemeye başladı, aradan iki ay geçti ve kişi ancak 4 kilo verebildi. Kendisiyle şöyle bir iç diyaloğa girebilir: "Ooo bu kadar emek harcadım, zaman harcadım daha verilecek koskoca 26 kilom var!" Bu kişi, muhtemelen o gün veya birkaç gün içinde bir kriz yaşayıp programını bozacak, "diyet bozuldu ve zayıflama programı komple iptal'' diyecek ve verdiği 4 kiloyu 7-8 kilo olarak geri alacaktır. Çünkü bu şekilde başlamak ve ilerlemek, kişinin motivasyonunu kırar. Yol gözünde büyür, akıl hep gidilecek yolun, verilecek kilonun üzerindedir.
Oysa motivasyon yaratmakta ve yolda kalmakta kullandığım "bebek adımlar" metodu kullanılsa durum çok daha farklı olabilir. Nasıl mı?
Öncelikle hedef, 30 kilo vermek değil 5 kilo vermek. Ve beş kilo verdiğinizde başarmış olacaksınız. Kalan 25 kiloya değil, verdiğiniz 5 kiloya odaklanacaksınız. Sonra kendinize bir bebek adım daha attıracaksınız; ama bu sefer, biraz daha tecrübeli bir bebek olduğunuz için hedefiniz yani yeni adım aralığınız 7 kilo olacak. isterseniz tekrar 5 de yapabilirsiniz. Ve ödüle ulaştığınız her adımda, kendinize bir ödül takviyesi yapacaksınız. Yemek, ödül paketini içermez. 🙂 Farklı bir ödül, size özel, hoşunuza gidecek bir hediye alabilirsiniz… 🙂
Evet, daha sonraki bebek adımlarınızı siz planlayabilirsiniz. isterseniz bunu beden beden küçülme olarak da yapabilirsiniz…
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu