Pek çok insan düzenli olarak spor yapamaz. Sağlıklı olmak, sıkı bir vücuda sahip olmak için, kilo vermek ya da formda kalmak için bir şekilde egzersiz yapmaları gerektiğini bilirler. Ancak spor, bir türlü yaşamlarının parçası olamaz. NEDEN?
Birinci nedeni, az önceki cümlemde olduğu gibi "egzersiz yapmaları gerektiğini" düşünmeleri; bunu bir gereklilik, zorunluluk olarak görmeleridir. Zorunluluklardan hep kaçmak isteriz. ikinci sebebi yorucu olması (ki bu yanlış egzersiz yapılmasından kaynaklanır), üçüncüsü sıkıcı olması (ki bu da yanlış egzersizin seçilmesidir), dördüncüsü de aileden gelen bir alışkanlık olmamasıdır. Siz daha başka sebepler de sayabilirsiniz. Spor yapmak denince, akıllarda spora yüklenen anlamlar genelde böyle olumsuz olduğu için istek de olmuyor tabi ki…
şimdi sporun biraz da diğer anlamlarına bakmak için madalyonun diğer yüzünü inceleyelim. Beden, hareketi ve enerjik olmayı sever. Bu, onun doğasında vardır. Tanrı onu hareket için yaratmıştır. Hareket, hayat demektir; durmak ölümü getirir. Egzersiz bedende mutluluk hormonu salgılanmasına yardımcı olur. Vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar. Vücudun yemekten, içmekten önce ihtiyacı olan oksijenin daha kolay ve daha çok alınmasını sağlar. Bedene esneklik ve güç sağlar. Vücudu gençleştirir ve enerji artışı sağlar. Stresi, olumsuz enerjiyi atar. Zinde bir beden, zinde bir zihin oluşturur. Bedene egzersiz yaptırmak, kendimize duyduğumuz saygıyı ve kendimize verdiğimiz değeri artırır…
Umarım, yarın sabah en azından bir yürüyüşe çıkmanızı sağlayacak kadar sizi motive edebilmişimdir. iyi egzersizler…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu
