Zayıflamak isteyen pek çok kişi, işkence gibi diyetler yapması gerektiğine, sonra da formunu korumak için hep aç yaşaması gerektiğine inanır. Bunun sonucunda ya tehlikeli, kısa sürede sonuç verecek zayıflama yöntemlerine başvurur ya da aç kalma korkusuyla vazgeçer.
Eğer siz de zayıf olmayı aç kalmakla eş değer görüyorsanız size iyi bir haberim var: YANILIYORSUNUZ. Size bu konuyla ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum:
Yıllar önce yeni tanıştığım, oldukça kilolu bir aile tarafından yemeğe davet edilmiştim. Yemek masasını gördüğümde ailede kilonun genetik bir yaşam tarzı olduğunu hemen anladım. Neredeyse günün üç öğününü bir arada bulmak mümkündü. Yemek başladığında herkese ekmek sepeti dolaştırılırken ben “es” geçildim. şaşkınlık içindeydim, niye bana kimse ekmek vermek istemiyordu? Tam o sırada biri, yüzünde bana muhteşem bir jest yapma gülücüğüyle iki tane grisini uzattı. “Bunları senin için aldım, seversin diye” dedi ve arkasından diyet içecek isteyip istemediğimi sordu. Anlaşılan sofra benim için değil, kendileri için hazırlanmış, benim için de her türlü diyet alternatif sağlanmıştı.
Onlara göre zayıf (bana göre formda) olmamın sebebi, grisini ve diyet ürünlerle beslenerek aç kalmamdı. Ve bu acı bir şeydi, zevksiz hatta çoğu insan için korkutucu bir durum. Kim acı çekerek ideal kiloda kalmayı, böyle yaşamayı ister? Onlar tamamen buna inanmışlardı, sorgusuz sualsiz, benim grisini ve diyet ürünlerle beslendiğimi kabul etmelerinin sebebi buydu. Onlar için ideal kiloda olmanın sırrıydı bu. Kendileri de bu yüzden asla kilo vermeyi istemiyorlardı; çünkü onlar için bu çok acı bir şeydi. Zayıf olmayı, ince olmayı “açlığa ve acıya” bağlamışlardı. Tek dilekleri daha fazla almadan ve hastalanmadan yaşamaktı. (Tabi ki uzun vadede bu mümkün değil.) Benim sırrım ise sadece bedenimin ihtiyacı kadar, sağlıklı beslenmek ve yeteri kadar hareket etmekti. Ve bu benim doğal halimdi yani yaşam tarzım. Bunun için bir çaba harcamama gerek yoktu, akış böyleydi (hâlâ da öyle).
Kilolu olmanın sebebi nasıl zihinde yatıyorsa ince ve formda olmanın sebebi de zihinde yatıyor. ideal kilonuza ulaşmak ve orada kalmaya devam etmek için siz de aç kalmanız gerektiğine inanıyorsanız bu düşüncenizi bir an önce değiştirin. Eğer bunun böyle olmadığını görmek isterseniz, etrafınızda pek çok örneği fark etmeye başlarsınız. Bu arada “ama onların metabolizması hızlı, benimki yavaş” diye bir şeyler mırıldanıyorsanız, bu da değiştirmeniz gereken olumsuz bir inanç. Yeme ve hareket alışkanlıklarınızı değiştirerek metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.
Sonuç olarak etrafınızda, yıllardır ideal kiloda olan insanları inceleyin, dikkatlice bakın, aç kalmadıklarını göreceksiniz.
Sevgiyle ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu