Neredeyse her türlü bilgiye kolayca erişilen bir dönemde yaşıyoruz. Pek çok insan bilme açlığı içinde. Sürekli bilmenin, daha çok bilmenin peşinde koşanların sayısı hiçte azımsanmayacak kadar. Ancak bu bilgileri uygulayıp hayatına geçiren, yapan, dönüşen kaç kişi var? Bilmek, öğrenmek bilinç gelişiminde önemli bir aşama. Akıl çapımız genişliyor. Ama belli bir zaman sonra zihin oyununa düşülüyor, daha fazla bilmenin peşinde koşmak ya da bilmekle oldum sanmak.
- Yargılamak iyi değil diyorsun; hoşgörülü olabiliyor musun?
- Olumlu düşün diyorsun; Olumlu düşünebiliyor musun?
- Mevlana der ki…… diyorsun; O dediğini yapabiliyor musun?
- Hak, adalet diyorsun; Adil olabiliyor musun?
- Erdemler önemli diyorsun; Sen erdemli olabiliyor musun?
Neredeyse tüm filozofların, düşünürlerin ve bilim insanlarının sözleri sosyal medya duvarlarımızı süslüyor. Bu sözler üzerinden ya karşı tarafa mesajlar yollanıyor “sen böylesin” ya da “ben böyleyim” örtük mesajlarıyla. Ama kaçımız bu sözleri uygulayarak hakkını veriyoruz? Bilmekten yapmaya geçmek ister misin? Bilgeye öğrencisi sormuş “Üstadım hayatın sırrı nedir?” diye. Bilge cevap vermiş “YAP”. YAPmadan olamayız, bilgiyi kullanıp içselleştiremezsek bir gün o bildiklerimizin altında eziliriz. Kullanılmayan bilgi en ağır yüktür.
Artık YAPAN OLMAK ister misin? Denemeye değer çünkü sen DEĞERLİSİN!