Nasıl ki “bir gemi en sert deniz koşullarında da yüzmek için tasarlanmışsa”, şirketiniz de piyasa koşulları zorlaştığında bile performans gösterecek şekilde yapılandırmış olmalıdır. Peki, piyasalar sertleşince sizin şirketinizde durum ne? Sağlam bir gemide mi hissediyorsunuz kendinizi yoksa bir panik dalgası mı başlıyor?
şirketinizin iyi performans göstermesi genelde piyasa koşullarıyla ilintilidir; bu performansın sürdürülebilir olması ve her türlü piyasa koşulu altında sağlanabilmesiyse genelde kriz geldiğinde hatırlanan hayati bir konudur. şirket performansının en önemli unsuru çalışan kalitesidir ve birçok şirket bu kaliteyi artırmak için eğitim, performans yönetimi, danışmanlık gibi yöntemler kullanmaktadır. Koçluk uygulamaları da burada devreye girer. Mevcut insan kaynağınızı ortaya konacak vizyon doğrultusunda geliştirmenize ve şirket performansında kalıcı katkılar sağlayacak misyonu olan insan değerine dönüştürürmenizde etkili yöntemler sunar.
Koçluk tasarımı ve amacı itibarıyla belirlenen vizyon ve hedeflere ulaşmak için kişilerin kendilerinde değişim ve ardından da dönüşüm yaratmaya odaklıdır. Ve sadece odaklı da değildir, bu değişimi başaracak yöntem, araç ve tekniklere de sahiptir. “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol” diyen Gandi’den esinlenerek “Koçluk herkesin dışında görmek istediği değişimi kişinin kendi içinde yaratmayı amaçlar” demek çok yerinde olur. Eğer bir yönetici olarak ekibinizin daha iyi performans göstermesini istiyorsanız, koçluk sizi bu performans artışını sağlayacak bir yönetici olmanız için yeniden yapılandırır; eğer ekonomideki krizle başa çıkmak istiyorsanız, koçluk sizi krizleri fırsata çeviren bir lider olmanız için değişime yönlendirir. Hem de ne bir şey öğreterek ne de akıl vererek yapar bunu. Tamamıyla kendi içsel/dışsal kaynaklarınızı ve engellerinizi fark etmenizi sağladığı kişisel değişimle başarıya ulaştırır sizi.
Kâhinler şehri Delphi’de Apollon Tapınağı'nın girişinde Latince “Nosce Te Ipsum” yazar, yani “Kendini Bil”. Sanki kâhinlerin gelecekle ilgili kehanette bulunma sırları bu iki kelimenin içine gömülmüştür ve bize şunu demeye çalışmaktadır: “Kendini bilirsen, geleceğini de bilirsin”. Koçluk sürecinin en önemli konularından ilki, farkındalıktır yani kendi içindeki engelleri, sınırları ve sabotajcıları sonra da bunların arkasındaki büyük potansiyelini görmektir. ikinciyse bu iç sınırların ötesinde sıra dışı hedefler koyarak bu hedeflere ulaşabilmek için kendini değişime adamaktır. Koçluk almak bir nevi kendi geleceğini yaratmak için kendini bilme ve dönüştürme sorumluluğunu almaktır.
şirketinize koçluğu hem liderler hem yöneticiler hem de çalışanlar için alabilirsiniz ve vizyonunuza “insan kaynaklarınızın” hedefe yönelik değişimiyle erişmek için koçluğun kaldıraç etkisini kullanırsınız. Hedefe ulaşılırken de kendi kendine öğrenme, motive olma ve gelişim kültürünün de kalıcı olarak şirketinizin içine yerleşmesi koçluk sürecinin paha biçilmez bir hediyesi olur.
Koçluk uygulamasının sabit olan tek kısmı DEĞişiM ODAKLI olmasıdır, bunun dışında şirketinizin yapısı, sektörü, ulaşmak istediği hedefi ve çalışan sayısıyla profiline uygun olarak bir koçluk modeli tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Koçluk uygulamasını yapacak kişinin (Koç’un) şirketinizle uyumu da etkin sonuç elde edebilmek için gereklidir.
Bunlar da ancak koç ile şirketiniz arasında karşılıklı görüşmeler sonunda karar verilecek unsurlardır.
20. yüzyılın “kontrolcü ve komuta edici” yöneticilik tarzı artık yerini 21. yüzyılın “değişime ve kendi kendine öğrenmeye yönlendiren” koçluk rehberliğine bırakyor. Bu dönüşümde yerinizi almak bir ihtiyaçtan öte zorunluluk olmaya doğru giderken siz bu dönüşümdeki yerinizi ne zaman alacaksınız?
şirket ve Kariyer Koçu
Arzu Bıyıklıoğlu & Erkal Bıyıklıoğlu
www.arzubiyiklioglu.com