Siz, akşam olup eve geldiğinizde “Bugün de bitti, hiçbir şey yapamadan, yine geçti gitti” diyenlerden mi, yoksa “Güzel bir gündü” deyip, yatmadan önce size kalan bir iki saatin daha tadını çıkarmaya çalışırken, yarın için heyecan duyanlardan mısınız?
Siz, bir yandan beğenmediğiniz alışkanlıklarınızdan şikâyet edip, diğer yandan bu alışkanlıkları terk etmemek için, durmadan mazeret üretenlerden misiniz? Yoksa, hem “Her yaşta değişebilirim, eskisinin yerine yenisini koyabilirim.” deyip, hem de değişim için emek verenlerden misiniz?
Acaba siz “Mutsuzluk benim kaderim. Bak, yine başıma korktuğum geldi” diyenlerden misiniz? Yoksa “Aldığım sonuçlar yaptıklarımın bedeli. Daha iyi şeyler yapıp, daha güzel sonuçlar alabilirim” diyenlerden misiniz?
Siz, moraliniz bozulunca, hemen yıkılıp, kıvranarak “Hiç modumda değilim” diyenlerden misiniz; yoksa olayların seyrine mahkum olmadan, hemen havayı değiştirmek için çaba harcayanlardan mısınız?
Siz, hem her gün aldığı kilolardan yakınan, hem de bu kiloları vermek için hiçbir şey yapmayan, sürekli kabızlık rahatsızlığını konuşanlardan mısınız? Yoksa hem fit olmaktan hoşlanan, hem de bunun için sağlıklı yaşayanlardan mısınız?
Acaba siz, başarısızlıklarına odaklanıp zihnini yoran, kendini bir kurban gibi gören ve hayatın size karşı olduğuna inanarak, aslında kendini çok önemseyenlerden misiniz? Yoksa siz, en küçük başarıdan bile zevk alan, hayata bir tat daha katmaya çalışanlardan mısınız?
Siz, cenneti varılacak bir yer gibi görüp, yolu durmadan uzatan ve erteleyenlerden misiniz, yoksa içindeki cenneti yaşayanlardan mısınız?
Evet! Siz kimlerdensiniz? Siz, kendini bilmeden gidenlerden mi, yoksa kendini bulup, arkasında iz bırakanlardan mısınız?
Sevgiyle kalın…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu