An’dan Çıkamayanlar: Zaman Çizgisinde Kaybolanlar

//An’dan Çıkamayanlar: Zaman Çizgisinde Kaybolanlar

An’dan Çıkamayanlar: Zaman Çizgisinde Kaybolanlar

Son zamanlarda çok fazla duyulur oldu "an'da kalın, an'ın tadına varın" gibi sözler. Evet, güzel bir şeydir bulunduğun an'ın farkındalığıyla, tat alarak yaşamak; o an'ın güzelliklerini görmek, duygusunu hissetmek.http://www.arzubiyiklioglu.com/wp-includes/js/tinymce/plugins/wordpress/img/trans.gifAncak an'da kalırken farkındalığınızı yitiriyorsanız, zaman çizgisinin içinde sürekli kayboluyorsunuz demektir. Dış etkenlere göre nehirde sürüklenen bir yaprak gibi giderken, an'ın hazzına fazla kapılır, önünü göremez ve seçim yapamaz olur kişi. An'da kalmak iyidir; ama bir andan diğer an'a geçmeyi ve seçmeyi bilmek gerekir, etrafında, içinde olup bitenin farkında olmak gerekir.

Zaman çizgisinin içinde olmak, tüm hayatınızı o an karşınıza çıkan ne varsa onun içine girerek diğer dünyayı umursamadan, fark etmeden yaşamanız demektir. Kolay kolay program yapamazsınız, yapsanız da uyamazsınız, hep bir şeyleri kaçırırsınız, çoğu zaman da olmadık işler için fazla zaman harcarsınız. Ara sıra zaman çizgisinin dışına çıkıp etrafınızda olup bitenleri ve kendi durumunuzu gözlemleyebilmelisiniz. Gireceğiniz an'ları seçebilirsiniz. Karşınıza çıkan işlere, olaylara, kişilere dalıp giderseniz kendi kontrolünüzü kaybedersiniz.

Daha önce yazdığım "siz hiç kendi filminizi seyrettiniz mi" egzersizini tekrar gözden geçirebilirsiniz. Ara sıra kendinizi bir adım geriye alıp nerede durduğunuza ve nereye gitmek istediğinize bakabilirsiniz. Sonra da hangi an'a girmek istiyorsunuz buna karar verebilirsiniz. Tabii ki girdiğiniz an'dan çıkıp başka bir an'a girmek de sizin kontrolünüzde olmalı. Düşünsenize, işe gidiyorsunuz ve o gün birkaç arkadaşınız arka arkaya sizi ziyarete geliyor. Siz de onları görme sevinciyle gün boyu, onların an'ında kalıp günü bitiriveriyorsunuz. Sonuç, daha önemli olan işleriniz aksadı. Ya da bu akşam dinlenmek için eve giderken bir telefon geliyor "arkadaşlarla toplanıyoruz, hemen gel" deniyor. Hoooop o an'ın içine atlayıveriyorsunuz. Sonuç, dinlenemiyorsunuz. Ne oldu? Ama eğlendim! Ama ihtiyacın olan eğlenmek değil dinlenmekti, peki ona ne oldu? Asıl ihtiyacın giderilmemiş bir şekilde, hâlâ orada bekliyor. Buna benzer pek çok ihtiyaç, istek, plan tamamlanmamış bir şekilde hayatınızda yarım kalarak bekliyor.

Bir an'dan diğer an'a geçmeniz için hep başkaları, olaylar veya durumlar sizi yönlendiriyorsa büyük bir sorununuz var demektir. Hiç bir zaman kendi hayatınızı yaşayamazsınız. Aslında bir şeyleri yakaladığınızı, zevk aldığınızı sanırken kendi hayatınızı ıskalarsınız. Hayatta ne kadar çok seçeneğinizin olduğunu göremezsiniz. Kendi vizyonunuz olmaz, olsa da hayata geçiremezsiniz.

Evet, an'da kalmak güzeldir; ama an'larınızı kendiniz seçin, değerli an'ları seçtikçe değeriniz artacaktır. Bugün kendinize bir iyilik yapın ve değerli bir an'ın tadını çıkarın 🙂 Sadece istediğiniz, ihtiyacınız olan bir an'ı seçin ve yaşayın. Tabii ne zaman o an'dan çıkacağınızı ve hangi an'a girmek istediğinizi de siz seçin. Farkındalıklı AN'lar diliyorum 🙂

Sevgiyle ve sağlıkla ilerleyin…

Arzu Bıyıklıoğlu

NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu