Hadi biraz 18. yüzyıl Aydınlanma çağına gidelim bakalım belki 21. yüzyılda hala geçerli bilgiler vardır…
“Korkaklık nedeniyledir ki, insanların çoğu bütün yaşamları boyunca kendi rızalarıyla erginleşmemiş olarak kalırlar ve aynı nedenlerledir ki, bu insanların başına gözetici ya da yönetici olarak gelmek başkaları için de çok kolay olmaktadır. Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımin yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık… Oysa kendi aklını kullanmak cesaret ister, özerklik ister, sorumluluk ister…
Kalabalıklar içinde her zaman özerk düşünebilen ergin birileri bulunacaktır. İşte o aydınlanmiş biri çevresini de ışıtır. Demek ki aydınlanma içte yanan bir alev olsa bile kimi zaman bu aleve dışarıdan har taşındığı da görülür… (I.Kant) Spare Aude; yüreklice düşün.
Gir bu yola seve seve!
İyi yaşamayı sonraya bırakan kimse, yolunda bir ırmakla karşılaşıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer. Oysa ırmak hiç durmadan akıp gidecektir (Doğunun dostları topluluğu ozan Horatius)