Nedir insan olmak? Ben bu soruya; ‘’zihin-beden-ruh birliğinden ortaya çıkan ve mavi gezegenimizde tekamül etmeye (olgunlaşma/evrim geçirme) gelmiş bir canlı türü’’ diye cevap veriyorum. Olgun ya da kamil insan olmak ise bu dünyamızda yaşayan insanın hangi kattan (bilinçten) hayata baktığı ile ilgilidir. Nasıl ki aynı manzaraya binanın 3’üncü katından bakan bir insan ile 13’üncü katından bakan bir insanın gördükleri farklıysa sadece zihni-bedeni-ruhu olan insan ile bunları aklı ve kalbi ile kullanabilen insanın; yani olgun insanın yaşama bakışı çok farklıdır. Dolayısıyla da içsel dünyasından kaynaklı huzuru veya huzursuzluğu da kendine bağlıdır. Olgunlaşma yoluna girmiş bir insan, yaşamını güzelleştirmek için hayata ya da başkalarına kızmak, şikayet etmek ya da onları değiştirmek yerine; kendini değiştirmeye, olgunlaştırmaya gayret eder ve bilir ki bu mavi gezegende yaşadığı sürece olgunlaşmanın; tamam ben oldum, diye bir sınırı yoktur.
Gelelim kadın erkek ayrımına.:) Kadın ve erkeğin, biyolojik farklılıklarla insanlığın soyunu devam ettirebilmesi için gerekli olan farklılıklardan başka ne farkı vardır? Sayabileceğiniz tüm farklılıklar ve ayrımcılıklar ya da adaletsizlikler, insanın insanlık tarihi boyunca egosunun ürettiği toplumsal cinsiyet ayrımcılığından başka bir şey değildir. Bize düşen de (olgun insan olma yolunda olanlar olarak) bugün hala devam eden bu ayrımcılıkların olumsuz sonuçlarına, kadın erkek demeden birlikte çare olmamızdır. Nasıl ki bireysel olarak her ne yaşıyorsak bundan biz sorumluyuz, toplumsal olarak yaşadıklarımızdan da hep birlikte sorumluyuz. Artık kadın erkek el ele verip birlikte yol almanın zamanı geldi. 2020 yılı ve ötesi birlikte tekamül etme sürecidir. Bu süreci savaşarak değil, barışarak yönetebiliriz. Bunun için de ilk adım içsel dünyamızı aydınlatmak, bilinçaltımızdaki kadın ve erkeği barıştırmak, sevmek ve bütünleştirmek. 2020 yılında, önce olgun insan olma yolunda giden bir ruh olarak, sonrada bir yaşam koçu ve duyu, NLP (zihin dili programlama) eğitmeni olarak, bu konuda yazılarımla ve eylemlerimle sorumluluğumu daha fazla yerine getirmek için çalışmaya devam edeceğim. Eğer biz ülke olarak yarıdan fazlamız bunu başarabilirsek hayatımızda çok şey değişir.
Son olarak, kadın erkek ilişkisinde biraz daha özele inersek bugün eşiniz ya da sevgilinizle yaşadığınız her türlü sorunun kaynağı, bilinçaltınızdaki kadın ya da erkek kodlamasıyla ilgilidir. Bu kodlamayı değiştirmek isterseniz bireysel (online) çalışmalara katılabilirsiniz ya da “Değişim Seansları” kitabımdaki uygulamaları yapabilirsiniz. Bana www.arzubiyiklioglu.com sitemdeki danışan hattından veya email atarak ulaşmanız da mümkün.
Yeni yılda önce kendinizle sonra karşı cinsinizle barıştığınız el ele yürüdüğünüz bir yıl dilerim 🙂
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin.
Arzu Bıyıklıoğlu
ICF PCC Yaşam Koçu & NLP Uzmanı