Evrende her an mucizeler olmaktadır ama insanoğlu, çoğu zaman, bu mucizeler kendi egosuna hizmet etmediği için ya bu mucizeleri görmez ya da mucizeden saymaz. Ya da sadece kendisine hizmet edecek bir mucize ister. Tanrı için bizlere de özel mucizeler vermek kolaydır, “OL” der ve olur. Önemli olan şudur: Biz bu mucizeleri yaşamaya layık bir kalp taşıyor muyuz?
Mucizeler her insanın hakkıdır muhakkak; ne Tanrı ne de Evren seni, beni, onu ayıracak, kayıracak bir egoya sahip değildir. Ama biz kendimizi ayırıp, kayırıp, gereksiz aşağılayıp ya da yüceltip kategorize ederiz. Ve bu yarattığımız enerji alanıyla bir şeyleri iter ya da çekeriz. Mucizeler hepimizin hakkıdır ama önce zihnimizi ve yüreğimizi arındırmalıyız. Mucizeleri görebilmek, yaşayabilmek için temiz bir yüreğin kapılarını aralayabilmeliyiz. Kime sorsam “ben iyi bir insanım” diyecektir. Ama oysa çoğumuzun farkında olmadığı ego taktikleri, kinleri, öfkeleri ya da kendine eziyet eden düşünceleri var. Tabii ki bütün bunlar, bizi kötü insan yapmaz ama mucizeler için de yeterli değil.
Zihnimizin konuşan ego yanını susturup akıl ile erdemli düşüncelere geçebilirsek, yürekten inanırsak ve elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra tam bir teslimiyet haline geçebilirsek acaba nasıl bir mucize yaşarız? Denemeye değer 🙂 Yapanlar yaşadı, yapanlar kazandı. Sen de yapabilirsin. Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir, eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan demek ki senin için OL’mayı bekleyen bir mucize var, hazırlan güzel insan 🙂
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
NLP Uzmanı & Yaşam Koçu
Arzu Bıyıklıoğlu
@arzu.biyiklioglu