Niyetin Gücü

//Niyetin Gücü

Niyetin Gücü

Eylemlerimizin karşılığında bir sonuç alırız. Bu sonuç dış dünyadan bize gelen geri bildirimdir. Bu geri bildirim bir kişiden de gelebilir bir olay olarak da karşımıza çıkabilir. Ve bazı zamanlar eylemimize denk düşen bir sonuç alamayız. Bu da bizde hayal kırıklığı yaratır. İşte bu noktada yani eylemimize denk düşen bir sonuç alamadığımızda eylemimizin arkasında yatan niyetimizi kontrol etmemizde fayda var. Çünkü çoğu zaman arkada yatan niyetimizin farkında olamayabiliyoruz ya da gizlice üstünü örtüp kendimize karşı samimi davranmayıp kendimizi kandırabiliyoruz. Ve gerçek şudur ki her eylemin enerjisi arkasında yatan niyetle bilinçaltı seviyesinde algılanır. Tabi bu kimin işi 🙂 tabi ki egomuzun işi 🙂 Ama egom yaptı ben yapmadım deyip yola devam edersek de ikinci kez egomuzun kurbanı oluruz.

Durumu örneklendirerek biraz daha açacak olursam; Birisine ondan daha iyi bildiğiniz bir konuda yardım etmek için eyleme geçiyorsunuz ve bu kişi sizi redediyor ya da yardımınızı beğenmiyor. Veya birisini yanlışını düzeltmesi konusunda uyarıyorsunuz ama yardım geri tepiyor. Sonuç olarak şöyle bir çıkarımda bulunuyorsunuz ‘’ yardım etmek istedim değerimi bilmedi, sanki düşmanıymışım gibi davrandı ‘’. Ya da buna benzer olumsuz bir çıkarımda bulunuyorsunuz. Eyleminiz doğru olabilir ama eylemin arkasında yatan gerçek niyetiniz acaba ne ? Eğer eyleminin arka planında asıl niyet ‘’ sen yanlışsın, ben daha iyisini biliyorum, gel sana bunu göstereyim, ben senden daha üstünüm, sana yanlışını göstereyim… ‘’ gibiyse bu sonucu almanız çok normal. Ayrıca böyle bir niyetin arkasında yatan inançta ‘’ sen yanlışsın, ben doğruyum’’ ya da ‘’ ben iyiyim sen kötüsün ‘’ inancıdır.

Çok sık rastladığım diğer bir örnekte başkalarının istek ve arzularına sürekli evet deyip aynı ilgiyi karşı taraftan görememek. Çünkü arkada yatan niyet ‘’ beni gör, beni sev, bana değer ver, sen de bana böyle yap… ‘’ gibi beklentiler. Veya kaybetme ya da dışlanma korkusu olabilir. Eğer ‘’ evet’’ demekteki niyetin ‘’ beni sev, bana değer ver ‘’ ise bunun karşılığına denk gelen inanç ‘’ ben sevilmiyorum, ben değersizim ‘’ dir. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi sonuç benim inancım olacaktır. Başka bir açıdan da şunu görebiliriz, eğer birisine değer görmek, sevilmek için iyi davranıyorsanız gerçekte siz o insana değer vermiyorsunuz. Eğer değer verseydiniz zaten bir beklentiye girmezdiniz. Arka plandaki niyetiniz ‘’sadece seni sevdiğim, sana değer verdiğim için bunu beklentisizce yapıyorum‘’ gibi bir niyet olurdu.

İşte eylemlerimizin arkasına gizlenmiş niyetler ve inançlar enerji boyutunda (bilinçaltı seviyesinde )anlaşılır. Tabi ki her istenmeyen sonuçta bu durum kanun gibi geçerli sayılamaz. Ama önce eylemlerimizin arka planındaki niyet ve inançlarımızı kendimizle samimi olup kontrol edersek pek çok olumsuz sonucu düzeltme fırsatını da yakalamış oluruz. Eğer gerçekten niyetimiz güzel, inancımız güzel ise:) o zamanda olup bitene kabul verip bir sonraki adım için sabırla beklemeliyiz. Belki de istenmeyen sonuç daha sonrasında bize gelecek olan başka bir güzelliğe hizmet ediyor olabilir.

Niyet ve inanç konusu Farkındalık ve Değişim Koçluğu çalışmalarında veya Yaşam Koçluğu çalışmalarında sıklıkla üzerinde durduğum bir konudur. Tabi burada bulduğumuz hatalı programları da NLP (Zihin Dili Programlası) uygulamalarıyla olumlu yönde değiştiriyoruz.

Arka planda gizlenmiş niyetlerinizin ve inançlarınızın farkında olduğunuz bir hafta olsun. Daha ayrıntılı bilgi ve sorularınız için bana www.arzubiyiklioglu.com veya @arzubiyikliogluofficial sosyal medya adresimden ulaşabilirsiniz.

ICF PCC Yaşam Koçu & NLP Uzmanı

Arzu Bıyıklıoğlu