Öğrenme Aşamaları

//Öğrenme Aşamaları

Öğrenme Aşamaları

Öğrenme, görme, işitme, deneyimleme, tatma ve koklama duyularımıza dayanarak algıladığımız bilgileri kişiselleştirerek depoladığımız ve dış dünyaya geri yansıttığımız kişisel gelişim sürecidir.http://www.arzubiyiklioglu.com/wp-includes/js/tinymce/plugins/wordpress/img/trans.gifOkullarda genelde tek tip öğrenme ve öğretme modeli olduğu için pek çok kişi okul hayatında zorlandığından iyi öğrenemediğini düşünür. Ve bu fikir zamanla inanca dönüşerek tüm yaşamı kontrol altına alabilir.  Bazı kişiler görsel olarak çabuk öğrenirken, bazı kişiler deneyimleyerek veya dinleyerek daha kolay öğrenirler. Her ne şekilde kolay öğreniyorsanız öğrenin, öğrenim sürecinde öğrenmeyi kolaylaştıran bazı ortak durumlar vardır. Bunlardan biri öğrenirken "iyi ruh halinde olmanız'" diğeri de öğrendiğiniz şeye karşı "meraklı" olmanızdır.

Öğrenme tek başına gerçekleşebilir; ancak "öğretme" tek başına gerçekleşmez. Öğrenci olmadan öğretmen olmaz. Öğretme iletişimde olduğu gibi çift taraflıdır. "Ben konuyu öğrettim ama öğrenciler öğrenemedi" demek bir şey ifade etmez. "Ameliyat başarılı geçti fakat hastayı kaybettik" demek gibi bir şey olur bu.

Bilgi kişiye boş bir kanala enjekte edilir gibi verilmez. Maalesef eğitim sistemimizin geneli hâlâ bu yaklaşımı benimsiyor. Günlük hayatımızda her an bir şeyler öğreniriz ve bu arada otomatik olarak kendi kolay öğrenim şeklimizi kullanırız. Doğduğumuz anda başlayan öğrenme sürecimiz ölene kadar devam eder.

Geleneksel öğrenmenin 4 aşaması vardır. Bunlara aynı zamanda "farkındalık evreleri" de denir.

1) Bilinçdışı yetersizlik: Bilmezsiniz ve bilmediğiniz şeyin ne olduğunu da bilmezsiniz. (Uçak kullanmayı bilmeyen bir insan)
2) Bilinçli yetersizlik: Neyi bilmediğinizi bilirsiniz, becerilerinizi kullanabilirsiniz ama çok başarılı olmayabilirsiniz.
3) Bilinçli yeterlilik: Bu aşamada beceriyi kazanmış olursunuz fakat tutarlı bir hale getirememişsinizdir, çok çaba harcamanız gerekir. Dikkat yoğunluğu gerekir. (Uçak kullanırken ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz; ancak sürekli dikkat ve kontrol içindesinizdir.)
4) Bilinçdışı yeterlilik: Bu aşamada becerileriniz alışkanlık haline dönüşmüş ve hatta otomatikleşmiştir. Yaptığınız şeyin üzerine düşünmenize gerek yoktur. (Uçak kullanırken sohbet de edebilirsiniz, kahve de içebilirsiniz.)
Öğrenmenin hedefi budur, yani bilinçdışında yeterlilik alanına becerileri, bilgiyi  iyi bir şekilde yerleştirmek ve bilinçli zihni başka şeyler yapması için serbest bırakmaktır.

Öğrenme, kişilerin öğrenme modeline göre (hangi duyuları ağır basıyorsa) bu dört öğrenme seviyesinden geçerek bilinçdışı zihinde otomatikleştiğinde çok daha kolay ve kalıcı olacaktır.  Ayrıca kişi yeni şeyler öğrenmeye çok daha istekli ve yüksek motivasyona sahip olacaktır. Bu bilgiler doğrultusunda öğrenme konusunda artık kendinize ve çocuklarınıza karşı haksızlık yapmamanızı tavsiye ederim. NLP'nin en güzel varsayımlarında biri "herkes ihtiyacı olan kaynaklara sahiptir veya bu kaynaklara ulaşabilir"dir. Bu varsayım hepimizi kapsar ve bizi ileriye, öğrenmeye, başarıya götürür.

Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu