Günün birinde bir çifti bir arkadaşlarının evine kalmaya gider. Akşam yatma vakti gelince, evin hanımı misafir yatak odasını hazırlar. Ev sahibi, misafir olarak kalacak kadın arkadaşına yatması için kendi pijamalarından birisini verir. Yalnız yaşayan bir kadın olduğu için adama ne vereceğini bilemez. Size giymeniz için nasıl bir şey vereyim, diye sorar. Adam, fark etmez, der. Kadın da çıkarıp adama bir gecelik verir. 🙂 Ve adam için o an fark eder… 🙂
işte hayatta böyledir, fark etmez diye yaşıyorsa insan, o zaman da hayatın size sunduklarına burun kıvırmak anlamsız olur. Net olmak, ne istediğini bilmek gerekir. Sadece bir işe girmek istiyorsanız bir iş gireyim de ne olursa olsun, fark etmez olur, paketten ne iş çıkarsa kabul etmek gerekir. Bu durumda hayatı, şartları suçlamak niye?
Ne yemek istersin? Fark etmez. O zaman kelle paça da çıksa, hamburger de çıksa paketten söylenmeden “ ama bu da olmaz ki” demeden yemen lazım. Az önce bahsettiğimiz adama gecelik yerine dansöz kıyafeti de çıkabilirdi. “Ama ben böyle demek istememiştim, onu kast etmemiştim” demek için çok geç olabilir. O zaman ne demek istediysek, neyi kast etmek istediysek onu söylemek, onu düşünmek gerek.
Her zaman esnek olmakta fayda vardır. Ama ne istediğini bilip, bir çerçeveye sahip olmakta da fayda vardır. Hayatta kim bilir, farkında olmadan, “fark etmez” modunda olduğunuz ne kadar çok zaman var. Sonra da hayatın önünüze çıkardıklarıyla gelen mutsuzluklar, şikâyetler. Oysa insan kendini tanıdıkça, ne istediğini daha iyi bilir. işte o zaman çok şey fark eder… 🙂
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu